Artvin
İtalya'nın Milano kentinde, 21-23 Haziran'da gerçekleştirilen Cittaslow 2015 Genel Kurulu'nda "sakin şehir" unvanı alan ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığı artan ilçenin en önemli turizm destinasyon merkezi konumundaki Karagöl-Sahara Milli Parkı, kar yağışı sonrası beyaz örtüyle kaplandı.
Toplamda 3 bin 251 hektarlık bir alana sahip olup "Karagöl" ve "Sahara Yaylası" olmak üzere iki ayrı bölümden oluşan milli park, kar yağışı sonrası oluşan manzaralarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
Zengin flora ve faunasıyla her mevsim farklı güzellikleri bünyesinde barındıran doğanın koruma altına alınması amacıyla 1994 yılında milli park statüsüne kavuşturulan Karagöl-Sahara Milli Parkı, kış mevsiminde kamp alanları, trekking ve foto safari parkurlarıyla şehrin stres ve gürültüsünden uzak, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor.
Buz tutan Karagöl büyülüyor
Milli park sınırları içinde ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta bulunan Karagöl, köknar, ladin ve çam ağaçları arasında kalp şeklindeki görüntüsü ile kış aylarında da eşsiz görüntüler sunuyor.
Karlarla kaplı bitki örtüsü, buz tutmuş göl yüzeyi ile ziyaretçilerine masalsı bir ortam sunan Karagöl, doğa ve fotoğraf tutkunlarının kış mevsiminde de vazgeçilmezi durumunda.
Karagöl'deki turistlik bir işletme yöneticilik yapan Tayfun Ocak, Şavşat Karagöl'ün doğal güzelliğiyle her geçen yıl dünya ve Türkiye'de tanınırlığının arttığını söyledi.
Karagöl-Sahara Milli Parkı'nı Doğu Karadeniz Bölgesi’nin incisine benzeten Ocak, milli parkın, bölgenin en önemli ekoturizm merkezi olduğunu kaydetti.
Karagöl'ün kar yağışı sonrası ayrı bir güzelliğe büründüğünü kaydeden Ocak, "Ağaçlar beyaz örtüyle kaplandı. Gölümüz dondu. Kamp, trekking ve foto safari için çok elverişli bir ortam var. Ulaşım kolay farklı rotalardan ulaşılabiliyor" dedi.
Kış aylarında vatandaşların bölgeyi daha çok hafta sonları tercih ettiğini anlatan Ocak, "Tesisimiz restoran ve konaklama imkanıyla buraya gelen ziyaretçilere hizmet veriyor. Karavan turizmi açısında da uygun bir yer. Gölün etrafı kampçılarımızın ihtiyaçlarını giderecekleri şekilde düzenlenmiştir. Işıklandırma, lavabolar, çeşmeler hepsi mevcut. Tüm doğa severleri ve kampçılarımızı bekliyoruz" diye konuştu.
Aslen Erzurumlu olmasına rağmen bölgede yaşayan Cumhur Selvi de böylesine güzel bir tabiat içinde yaşamaktan mutlu olduğunu söyledi.
Karagöl'ün kış aylarında buz tuttuğunu kaydeden Selvi, "Buz kalınlaşınca üzerine araçla çıkıyoruz. Ateş yakıp piknik yapıyoruz. Yaklaşık 150 yıl önce heyelan sonucu oluşmuş bir göl. En derin yeri 47 metre. Eşsiz bir doğası var. Temiz havası, bol oksijeni mükemmel bir yer. Herkes gelip bu güzelliği görmeli" dedi.
Milli parkın Sahara Yaylası kısmı da kar altında kalan yayla evleri, ladin ve çam ağaçlarıyla kaplı doğasıyla görülmeye değer güzelliklere ev sahipliği yapıyor.