Diyarbakır
Sağlık Bakanlığınca acil sağlık hizmetlerinde faydalanılmak üzere çeşitli illerde konuşlandırılan helikopter ambulanstan biri Diyarbakır'da konuşlanıyor.
Diyarbakır İl Hava Ambulans Merkezi bünyesinde yer alan ambulans helikopter, Diyarbakır'ın yanı sıra Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Batman, Elazığ, Bingöl, Malatya, Adıyaman ve Tunceli'deki acil vakaların en kısa sürede hastanelere sevk edilmesi için çalışıyor.
Ambulans helikopter, özellikle son 2 haftadır etkili olan kar ve tipi nedeniyle bölgede kırsal yerleşim yerlerinde acil vakaların en kısa sürede hastanelere ulaştırılmasında önemli yararlar sağlıyor.
Hastaların vaktinde hastaneye yetiştirilmesi için adeta zamanla yarışan ambulans helikopter pilotları, hamile kadınlar, yaşlılar, bebek ve çocukların aralarında bulunduğu pek çok kişiye umut oldu.
"Riskleri de göze alarak uçuşlar yapıyoruz"
Hava ambulansı pilotu Mehmet Tospat, AA muhabirine, 25 yıldır pilotluk yaptığını, 11 yıldır helikopter ambulans kullandığını söyledi.
Merkezde 4 pilot, 3 doktor ve 3 yardımcı sağlık personelinin görev yaptığını belirten Tospat, amaçlarının hastaları en yakın sağlık kuruluşuna en kısa sürede ulaştırmak olduğunu kaydetti.
Tospat, 112 Acil Sağlık Komuta Merkezinin acil vaka için aranması ve görevlendirilmeleri üzerine hava durumunu kontrol ettiklerini, uçuşlar müsaitse hastayı bulunduğu yerden almak için havalandıklarını aktardı.
Özellikle kışın yolların kapanması nedeniyle yoğunluklarının arttığını ifade eden Tospat, şöyle konuştu:
"Pilotaj olarak bölgenin dağlık kesimleri özellikle rüzgarlı vadiler bizler için risk taşıyor fakat hastanın durumunu ve riskleri de göze alarak uçuşlar yapıyoruz. Ayda 35 ile 60 arasında vakamız oluyor. Primer (birincil) vaka sayısı da aylık 5-6 civarında. Toplam 50 saate yakın uçuşumuz oluyor. Hava uçuşa elverişli olduğu sürece biz de görevimizi yapıyoruz."
Hasta yakınları helikopterin inişi için yardımcı oluyor
Kışın hastaları almaya giderken özellikle helikopteri indirme sırasında sıkıntılar yaşadıklarına dikkati çeken Tospat, böyle durumlarda vatandaşların iniş noktasının hazırlanmasına yardım ettiğini söyledi.
Zaman zaman hasta yakınlarıyla iletişim kopukluğu yaşadıklarını belirten Tospat, şunları kaydetti:
"İrtibatın koptuğu durumlar tam iniş bölgesine yaklaştığımız durumlarda oluyor. Örneğin hiçbir işaret yok, nereye ineceğimiz belli değil. O durumda helikopterin megafonunu kullanıyoruz. Otomatik megafon var, onunla ikaz ediyoruz. Birinci tur geçiyoruz, onlara bilgi veriyoruz, yapacaklarını aktarıyoruz. Karda, renkli battaniye açıyorlar, ateş yakıyorlar, hava rüzgarlı ise direk gibi bir yere bez bağlıyorlar. Biz de o şekilde inmeye çalışıyoruz. Ama özellikle kış aylarında helikopterin megafonu çok işimize yarıyor."
"Askeri helikopterlerden yardım istiyoruz"
Son günlerde günde ortalama 4 veya 5 hastayı taşıdıklarını anlatan Tospat, her dakikanın kendileri için önemli olduğunu, bu bilinçle hareket ettiklerini vurguladı.
Tospat, valilik ve İl Sağlık Müdürlüğünün koordineli şekilde çalıştığını, bu sayede işlerinin kolaylaştığını bildirdi.
Son günlerde hava koşullarının kötü olması yüzünden görev verildiği andan itibaren tüm personelin en özverili bir şekilde çalışmaya gayret gösterdiğini dile getiren Tospat, "Hastayı biz alamadığımız zaman askeri helikopterlerden yardım istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Hava ambulansında amacın hastayı en kısa sürede hastaneye ulaştırmak olduğuna işaret eden Tospat, hastaları hastanelere yetiştirdikleri zaman çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Tospat, "Ulaşılması çok zor yerlerde, kış koşularında hastaları kurtardığımızda da ayrı bir gurur duyuyoruz. Geçen gün bir dağ köyünde hiç inilmemiş bir yerde hastayı aldığımızda, köy halkının bizim için söylediği güzel sözleri duyduk, bu bizi çok mutlu etti. Hiç yapılamaz denilen görevleri yaptığımızda eve huzur içinde dönüyoruz." diye konuştu.
"Hastayı sağ salim getirdiğimizde o günü huzurlu geçiriyoruz"
9 yıldır hava ambulansı pilotluğu yaptığını kaydeden Önder Altaş ise kışın zorlu görevler üstlendiklerini, zor uçuşlar gerçekleştirdiklerini ve zorlu zamanlarda yaptıkları uçuşlarla hayat kurtardıklarını belirtti.
Altaş, "Gittiğimiz yerlerde zorlu şartlarda aldığımız hastayı sağ salim getirdiğimizde tamamen o zorlukları yenmiş şekilde iniyoruz ve bunun manevi hazzıyla o günü huzurlu geçiriyoruz, başımızı yastığa daha güzel şekilde koyuyoruz." dedi. Altaş, şöyle devam etti:
"Onları almaya giderken veya alıp getirirken kendi ailemizden biri olabileceğini değerlendirerek elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz. Zorlu kış şartlarında uçmak üzerimize binen yükü daha fazla artırıyor çünkü meteorolojik şartlara maruz kaldığımızda bu şartların üstesinden gelmek zorunda kalıyoruz. Ulaşılamayan köyden herhangi bir hastayı aldığımız zaman ve onu sağ salim getirdiğimizde bu zorlukların hepsi geride kalıyor."